Çarşamba, Kasım 18, 2009

ÜZÜMLÜ KEK ÇEŞİTLEMESİ

Havalar mı çok soğudu, yoksa içim mi bilmem ama canım çay ister oldu. Kahve ister. Oysa aklıma mı gelirdi. Yağur yağsa, caın önüne mindere otursa sıcacık çayımla yağmurun yağışını izlesem. Sokağa vuran ışığı seyretsem. Yağmur ışıkları da mı temizliyor acaba bu kadar parlıyorlar. Ruhumuzu arıttığı gibi. İyi ki temizliyor, ışıklar ki renk cümbüşü seyrettiyor gözlerimize. Pırıl pırıl bir dünya. Cama vurur, yüreğime vurur, ruhuma vurur.... İyi ki varsın yağmur, ışık, çay, kek...

Sizinle iki tane üzümlü kek tarifi paylaşacağım. Birinde yağ olmadığı için ağızda dağılmıyor, daha elastiki ama sağlığını düünenler için daha uygun. Artık gönlünüz hangisini çekerse onu yapın. Ben yağlı olanı seviyorum. Ağzımda dağılışının verdiği zevki tercih ediyorum.


MALZEMELER:
  • 3 yumurta ,
  • 1,5 su bardağı şeker,
  • 1 su bardağı sıvı yağ,
  • 1 su bardağı süt,
  • 1 adet limon suyu ve rendesi
  • 1/2 su bardağı ceviz,
  • 1 paket kabartma tozu ve vanilya
  • 1 su bardağı kuru üzüm (yıkayıp una bulayın)
  • Aldığı kadar un

YAPILIŞI:

  1. Önce yumurta ve şekeri çırpın.
  2. Daha sonra süt ve sıvıyağı ekleyin yeniden çırpın.
  3. Limon suyunu,kabuğunu,kabartma tozu ve vanilyayı da ekleyip çırpın.
  4. Unu yavaş yavaş ekleyin.Kek hamuru kıvamına geldikden sonra una bulanmış üzümleri ekleyin ve kaşıkla karıştırın.
  5. ek kalıbınızı yağlayın ve kek harcını boşaltın.180 derecedeki önceden ısıtılmış fırında 30-40 dakika pişirin.


MALZEMELER:

  • 3 yumurta ,
  • 1 su bardağı şeker ,
  • 2 su bardağı un ,
  • 1 çorba kaşığı limon suyu,
  • 1 limon kabuğu rendesi,
  • 1 çay bardağı süt ,
  • 1 çay bardağı çekirdeksiz üzüm,
  • 1 paket kabartma tozu,
  • 1 paket vanilya.

YAPILIŞI:

  1. Kalıp yağlanıp unlanır. Fırını yakın ve üzümler ayıklanıp yıkanır ve kurulanır.
  2. Şeker ve yumurta krema kıvamına gelinceye kadar çırpılır.
  3. Limon suyu,limon kabuğu rendesi ve vanilya ilave edilip 1-2 defa karıştırılır.
  4. Un, kabartmatozu ve üzümler sırasıyla ilave edip iyice karıştırılır.
  5. Karışımı kek kalıbına boşaltıp, önceden orta derecede ısıtılmış fırında 35-40 dakika pişirilir.

Cuma, Ekim 30, 2009

KAHVALTI KEYFİ


Çok zaman geçti ki şöyle bir mükellef kahvaltı sofrası hazırlayıp başına oturmayalı. Dostlarla sohbet ederek keyif sürmeyeli. Yalnız olunca da ne yemek yapmak geliyor insanın içinden ne de kahvaltı hazırlamak. Ah nasıl özlemişim şöyle kalorili bir kahvaltı sofrasını. Çay bile yapmamışım ne zamandır. Haftaiçi sürpriz yumurtadan çıkan tatil nedeniyle kolları sıvayıp bu sofrayı hazırladım. Tabi arkadaş olmadan olmaz dedim onu da hallettim. Sonra da saatler süren sohbet eşliğinde bir demlik çay bitene kadar sofra keyfi yaptım. Nasıl iyi geldi, ama nasıl.

Sonrasında da şöyle bir sinema keyfi yapayım dedim. Hemen koştum Mazi Yarası'na. Benim diyarlarda çekilmiş bir film. Muğla, Akyaka canım Gökova. Konusuna bile bakmadan koştum koştum ama tatil olunca filmi kaldırmışlar yerine de geyik filmleri dizmişler. Malum insanımız bu tarz filmleri izlemez. Üzüldüm ama ne yaparsın. Ben de attım kendimi göl yürüyüşüne. Eeeee ne de olsa harcanacak kalori aldık. Ve tadı damağımda, çok huzurlu bir gün...


Üzümlü ve Cevizli Kek
Tarifi çok yakında.
Zeytincikler




Pankek
Daha önce tarifini yayınlamıştım. Burada.




Domatesli Sucuk


Reçel çeşitleri
Acılı Ezme


Veeeee Karışık Kızartma. Ne çok özlemişim.

Salı, Ekim 20, 2009

BROWNIE



Mevsim sonbahar, renklerin bayramı. Sarılar, kırmızılar, kahverengiller, turuncular... Gözlerimizin bu güzelliklere doyacağı mevsim. Tualime en çok yansıttığım renkler. Hüzün dese de herkes aslında güzelliklerin mevsimi. Yorulmuş ruhların dinlenmeye çekildiği, huzuru bulduğu, sevgilerin mayalanmaya bırakıldığı mevsim. Hayatın daha gerçek algılandığı, ayakların yere bastığı... Sabah serinliğinin yüzümüze çarpışıyla uyandığımız, kendine gel dedirten mevsim. Yağmurlar başlayacak artık, ıslanacağız uzun uzun. Ya da pencereye çarpışına kendimizi bırakıp sıcak bir çayla eşlik edeceğiz. Yanında da bu güzel browni size eşlik etsin istedim.
Cafe Fernandoda bu tarifi görmeyen yoktur sanırım. Bu güzellikten ben de mahrum kalmayayım dedim ve kolları sıvadım. Yapmaya değer.


MALZEMELER:
  • 250 gr bitter çikolata, doğranmış ,
  • 125 gr tereyağı ,
  • 1 +1/2 su bardağı şeker,
  • 4 yumurta ,
  • 1 çay kaşığı vanilya özütü,
  • 3/4 su bardağı + 2 çorba kaşığı un ,
  • 1/2 çay kaşığı tuz ,
  • 160 gr sütlü çikolata ,
  • 1/4 su bardağı fıstık


YAPILIŞI:
  1. Fırınınızı önceden 180C’de ısıtın. 20 cm’lik kare bir pişirme kabını yağlayıp, kabın bütün kenarlarından 5′er santim dışarı sarkacak şekilde parşömen kağıdı serin.
  2. Tereyağını ve bitter çikolatayı benmari usulü eritin. Oda sıcaklığına gelmesini bekleyip ardından şekeri ekleyin ve çırpın.
  3. Teker teker yumurtaları ekleyin ve çırpmaya devam edin. Ardından vanilyayı ekleyin ve karıştırın.
  4. Un ve tuzu çok karıştırmamaya özen göstererek bu karışıma ekleyin.
  5. Fırın kabına boşaltıp üzerini spatula yardımıyla düzleyin ve 35-40 dakika pişirin.
  6. Fırından alıp oda sıcaklığına gelmesini bekleyin.
  7. Sütlü çikolatayı benmari usulü eritin ve 5-10 dakika bekleyin. Ilık çikolatayı brownienin üzerine dökün. Tepesine de fıstıkları serpiştirin ve çikolatanın sertleşmesi için buzdolabında bekletin. Soğuk servis yapın.

Perşembe, Eylül 24, 2009

MİMLENDİM


Tam mim yazma havasındayım hiç sormayın. Bir şımarıklıktır gidiyor, hayırlısı:))
Canımcım, Burçak'cığım hiç üşenmemiş beni mimlemiş:)) O mimler de ben cevapsız bırakır mıyım. Burçakcığım seni çok öpüyorum, bir tanesin...
Bu arada resim de alıntı değildir, kendi elcağızlarımla çektim.


1-Bloguna neden bu adı verdin?

Öncelikle kendi ismimi kullandım. Ve en çok sevdiğim renk, sevdanın rengi mavi. Oldu SEVDAMAVİSİ

2-Blog yazarken star tribiyle istediğin olmazsa olmaz dediğin şeyler var mı?

Uykusuz olmayayım da... Şöyle sırtımı rahat bir yere yaslayayım, çay kahve olsun, falan filan.... Çok imkansızlıklarla, koşturarak bazen, yazdığım için ortamı kafama takmadım bile. Sadece dinlenmiş olayım yeter.

3-En son aldığın garip şey?

Ah param kalsa ne garip şeyler alacağım bir bilseniz:)))

4-Şeker gibi olduğun anlar?

Çenem düşer mi düşer, herkese takılırım, gülerim de gülerim, ifrit ederim herkesi.

5-Arkadaşım artık sormayın şunu dediğin şeyler?

" aaaaaa gözlerin kızarmış ne oldu?". ya benim gözlerim en ufak şeyde kızarıyor ne yapayım. Siz sormaktan bıkmadınız ben cevaplamaktan bıktım.

6-Aynaya bakınca gördüğün?

Harika bir insan:)))) Megalomanlık parayla mı canım. Hem çok da alçakgönüllü olmamak lazım.

7-Kendini okutan blog dediğin?

Güzel laflar edecek hayata dair, büyük laflar. Samimi olacak. Kasmayacak:)))

8-Bu blog sahibi / sahibesiyle karşılaşabileceğin yerler?

Mutlaka kitapçıdadır. Kitapçıya girince ileriden sola dönün köşedeki reyondadır, felsefe reyonu. Ya da çaprazındaki psikoloji bölümüne bakın. Orada yoksam mis gibi yemeklerin olduğu bir restorandayımdır. Boğa burcu olmak kolay mı. Midemize, dostlarımıza ve sohbete doyamayız ki. Bir de iş yerinin önündeki görkemli kestane ağacının altında sigara içen arkadaşlarına eşlik eder sohbetiyle. Sigara içmesem de onlar kadar zaman geçiriyorum o ağacın altında.


Ben kimi mimleyeceğimi kestiremedim. Ne zaman arkadaşlarla buluşsak bu mim hakkında atıp tuttuğumuz için korkuyorum mimlemeye:))))

Salı, Eylül 22, 2009

LİMONLU KURABİYE


Ah hayat... Nasıl anlatacağınızı, nereden başlayacağınızı bilemediğiniz bir kavram. Bazen içinde yitip gittiğiniz, bazen kendinizi bulduğunuz. Ama yaşamaktan yorulmadığınız. Kazara yorulduğunuzda ise mola veremediğiiniz... Ben şöyle bir durayım yaşamayayım dyemeyiz hiç. Küçük molalar olsaydı çok mu şey istemiş olurdum. Durduramasak da yavaşlatabiliyoruz zaman zaman. Dinginleştirebiliyoruz neyse ki.

Belki de o anlarda bir kurabiye yapmak iyi gelir. Fırından çıkar çıkmaz da sıcacık yemek en güzeli. Bu kurabiye de için de öyle. Sıcacıkken bir tane tadına bakayım dedim, birkaç tane yedim:)) Limonun hafifliğini damağınızda hissettiğinizde bırakamıyorsunuz.





MALZEMELER:
  • 125 gram tuzsuz tereyağı (yumuşamış ve küp kesilmiş),
  • 125 gram toz şeker,
  • 2 yumurta sarısı,
  • 2 tatlı kaşığı limon kabuğu rendesi,
  • 265 gram un (yaklaşık 2 su bardağı),
  • Pudra şekeri.

YAPILIŞI:

  1. Fırını önceden 160 derece ısıtın. Fırın kabını yağlı kağıt ile kaplayın.
  2. Yağ ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpın.
  3. Yumurta sarısı, limon kabuğu ve unu ekleyip yoğurun.
  4. Un serpilmiş bir zeminde 1cm kalılığında açın.
  5. Kurabiye kalıbı ile kesin. Fırın tepsisine dizin ve 15-20 dak. pişirin.
  6. Soğuduktan sonra üzerine pudra şekeri serpin.

Cumartesi, Eylül 05, 2009

HAVUÇLU KEK


Bodrum dönüşü gerçek hayata dönmek zor olsa gerek. Baktım da bir süredir hiç tarif yayınlamamışım. Sizlerden bu kadar uzak kalmak istememiştim. Artık gerçek hayata döndüğüme göre tariflere de hızlı bir şekilde giriş yapalım.
Bu tarifi bir kez yaptım, artık kurtulamıyorum:)) Özellikle iş yerimdeki arkadaşlarım o kadar sevdiler ki arada istiyorlar. Her yapışımda da beni hayal kırıklığına uğratmıyor, çok güzel oluyor. Bu tarifi Sevgili Yasemin'in sitesinde görmüştüm. Gönül rahatlığı ile uygulayabileceğiniz bir tarif. Ama yine de becerinizi göstermeyi unutmayın çünkü tarifi aynen verdiğim arkadaşlar yapmış ama güzel olmamış.


MALZEMELER
  • 450 gr rendelenmiş havuç,
  • 1,5 su bardağı un,
  • 1 paket kabartma tozu,
  • 1 çay kaşığı karbonat,
  • 1 çay kaşığı tuz,
  • 2 tatlı kaşığı tarçın,
  • 4 yumurta,
  • 1 paket vanilya,
  • 1,5 su bardağı toz şeker,
  • 1,25 su bardağı sıvıyağ,
  • 1 su bardağı ceviz .

YAPILIŞI

  1. Yumurta ve şekeri iyice çırpın. Sıvıyağıda ilave edip çırpmaya devam edin.
  2. Kuru malzemeleri (Un, kabartma tozu, vanilin, karbonat, tarçın) beraber eleyerek yumurtalı karışıma ilave edin. Hepsine beraber çırpın.
  3. Karışıma havuç ve cevizleride ilave edip tahta kaşıkla karıştırın.
    Yağlanmış (23cm) standard kek kalıbına dökün.
  4. Önceden 180 derecede ısıttığınız fırında 40-45 dakika pişirin.

Pazar, Ağustos 09, 2009

BİR BODRUM MASALI



Özlemle bıraktım kendimi denizin kollarına, okşayışına. Öylesine bir kucaklaşmaydı ki görmeye değer. Kendimi maviliklere teslim ettim, dalgalarla salındım, balıklarla konuştum. Birgün Yalıkavak, bir gün Turgutreis, diğer gün Bitez, Gümbet... Her gün başka bir yerde denize girdim, gezdim, eğlendim. Herşeyin olduğu gibi tatilin de sonu geldi ve şehrime geri döndüm. Kızımla elele verip Bodrum'un altını üstüne getirdik. Son üç yıldır Tatilimi Bodrum'da geçirdiğim için çok fazla fotoğraf çekmedim bu kez. Bodrum Kalesinden çektiğim fotoğraflarla yetindim. Bu fotoğrafları da sizlerle paylaşmak istedim. Daha fazla söze hacet yok.Bodrum, Bodrum...







Cuma, Temmuz 24, 2009

KAPADOKYA DÜŞLERİ









Bir şiirdir Kapadokya, görenler bilir. Sihirli bir ülkede yaşamak gibi. Öyle büyülü, öyle mistik bir havası vardır ki etkisini üzerinizden atamazsınız uzuuun yıllar. Benim doğup büyüdüğüm yer, her gidişimde de ayrı lezzetler aldığım bir diyar. Kısa bir kaçamaktı benimkisi. haftasonuna sığdırdığım küçücük bir zaman dilimi ama içeriği dopdolu. Büyülü bir masalın içinde gezinmek gibi.


Önce tepeden baktım kapadokyaya. Rüzgar yüzümü yalarken ne güzeldi dalıp gitmek masal ülkesine. Ne hayaller gördüm, ne diyaralar dolaştım bir bilseniz. Her anın tadını çıkardım. Abartı değil hepsi gerçek duygularımdı.








Sonra kalacağım pansiyona geldim.Peribacasının içinde uyumak tüm yorgunluğunuzu da alıp gidiyor. Serin bir odada yorgana sarılarak uyuyor, sabah da tüm yorgunluğunuzu atmış olarak uyanıyorsunuz. Şehrin üzerinize sinen yorgunluğunu ve karmaşasını burada atıyorsunuz, hem de bir gecede. Enerji depolayıp tekrar dönmek için şehrinize.
Akşam mangal keyfi ve keyifli sohbetler, sabah mis gibi havada kahvaltı keyfi.
Arkasından çok zevkli bir motor turu. (ATV). Kullabnması çok zevkliydi, peribacalarının içinde o büyülü atmosferi içime çeke çeke dolaşmak... Kızıl vadi, Aşk vadisi... İnanılmaz zevkli bir maceraydı.



Yanıma ceket bile almadan gittiğim için çok üşüdüm. Ama ortam o kadar güzeldi ki üşüdüğümü bile unuttum.Ya da görmezlikten geldim.
Pansiyondaki misafirler yabancıydı hep. İyi ki İngilizce biliyormuşum diye düşündüm tekrar. Onlar zaten sizin dil bilmeme ihtimalini bile düşünmüyorlar, gelip konuşmaya çalışıyorlar.







Bu resim de mangal keyfinden önce çekildi. Odamdan görünen manzara.


Perşembe, Haziran 18, 2009

ZENGİN ÇİKOLATALI PASTA




Hava karanlık, balkondayım. Soğuk mu, bilmem. Hiç hissetmem ki soğuğu. Yeter ki hava alayım. Dört duvara sığamam, hava alma krizim tutar sık sık.
Yaz geldi, denizi özler oldum, nasıl dururum yerimde. Her gece rüyamda yüzmekten yorgun düşer oldum. Ah aşkım, denizim... Biliyorum daha zaman var kavuşmamıza, yürek nasıl dayansın senin güzelliğini ertelemeye. Ama yapacak birşey yok, bekleyeceğim. Aşk, deniz deyince pasta iyi gider dedim, hem de çikolatalı...





MALZEMELER

Kek için:
  • 250 gram un,
  • 50 gram kakao,
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu,
  • 180 gram tereyağı,
  • 150 gram toz şeker,
  • 2 adet akları ve sarıları ayrılmış yumurta,
  • 1/8 çay kaşığı tuz,
  • Kakao (Süslemek için).

Çikolatalı krema için:

  • 180 gram kıyılmış bitter çikolata,
  • 90 gram tereyağı,
  • 125 ml krema.


Süsleme için:

  • 180 gram tıraşlanmış bitter çikolata.

YAPILIŞI:
  1. Fırını 180 derecede ısıtın. 20 cm çapında yuvarlak kek kalıbını yağlayın ve içine un serpin.
  2. Un, kakao ve kabartma tozunu bir kapta karıştırın. Tereyağını ve şekeri bir kapta krema kıvamına gelinceye kadar mikserle çırpın. Yumurta sarılarını birer birer ekleyip karıştırın.
  3. Mikseri düşük hıza getirerek unlu karışımı ekleyip çırpın. Yumurta aklarını bir fiske tuzla kar haline gelene kadar çırpın. Bu karışımı hamurunuza ekleyip spatula ile karıştırın ve kalıbınıza dökün. Önceden ısıttığınız fırında 40-45 dakika pişirin. Kalıptan çıkarıp soğumaya bırakın.
  4. Çikolatalı krema için: çikolatayı, tereyağı ve krema ile karıştırarak benmari usulü eritin.
  5. Çırparak soğutursanız kıvamı da koyulaşacaktır. Biraz buzdolabında da bekletebilirsiniz.
  6. Kekinizi çikolatalı krema ile kaplayın. Ben ikiye ayırıp arasına da krema sürdüm. Geri kalan kremayı krema sıkma torbasına koyup yıldız başlık kullanarak süsleyin. Kenarını tıraşlanmış çikolata ile kaplayıp üzerine de kakao serpin.

Cumartesi, Haziran 13, 2009

SACHER TURTASI




Sevda nerelere kayboldun dediğinizi duyar gibiyim. Uzun bir ayrılık oldu. Neredeyim inanın ben de bilmiyorum, hayatın içinde kaybolmuş gibiyim. İyi mi kötü mü onu da bilmiyorum. Adeta sanal bir dünyada yaşayıp gidiyorum. Gerçek hayattan ve sizlerden kopmuştum ne zamandır, artık dönmeye karar verdim. Bıraktığım yerden devam edemesem de mümkün olduğu kadar eski düzenime dönmek istiyorum. Hiç birşey bıraktığın yerde kalmıyor,değişimi yadsımak aptallık olur. Zaman değişiyor, tabi bizler de. Dönüşüm de tatlı birşeyle olsun istedim. Nefis bir lezzetle geri döndüm. Herkesi çok özledim.



MALZEMELER:


Kek için:


  • 125 gram bitter çikolata,

  • 6 adet yumurta,

  • 125 gram tuzsuz tereyağı,

  • 135 gram (4,5 kahve fincanı) pudra şekeri,

  • ½ tatlı kaşığı vanilya esansı,

  • 100 gram (1/2 su bardağı) toz şeker,

  • 100 gram (1 su bardağı) un,
    Kayısı glazür için:
    175 gram kayısı marmeladı,
    45-60 ml (3-4 çorba kaşığı) su.
    Çikolatalı kaplama için:
    250 gram bitter çikolata,
    250 gram (4 kahve fincanı) toz şeker,
    125 ml (2 kahve fincanı) su.
    YAPILIŞI:
    Fırını 180 derecede ısıtın.
    25 cm çapındaki kek kalıbını yağlayın ve unlayın.
    Çikolatayı bıçakla ya da mutfak robotuyla doğrayın. Benmari usulü eritin.
    Yumurtaların sarılarını aklarından ayırın.
    Tahta kaşıkla tereyağını yumuşatın. Pudra şekeri ve vanilyayı da ekleyip yumuşak bir karışım elde edene kadar 2-3 dakika karıştırın.
    Yumurta sarılarını birer birer her birini iyice karıştırarak karışıma ekleyin. Erittiğiniz çikolatayı da ekleyip karıştırın.
    Yumurta aklarını kar görüntüsü oluşana kadar çırpın. Tozşekeri serpin ve parlak bir karışım elde edene kadar, 20 saniye kadar çırpın.
    Unun üçte birini çikolatalı karışıma ekleyin. Yumurta akının da üçte birini ekleyip plastik spatula ile çırpmadan ağır ağır karıştırın.
    Kalan unu ve yumurta akını aynı yöntemle iki kerede karışıma ekleyin. Oldukça yavaş karıştırın. Alt üst ederek karıştırın.
    Kek karışımını kalıba dökün ve önceden ısıtılmış fırında 30-40 dakika sünger dokusu alana kadar pişirin. Kayısı glazürünü hazırlamak için marmelatla suyu karıştırıp eritin. Sonra süzgeçten geçirin. Yeniden tencereye alıp ağır ateşte bir kez daha eritin. Glazürü soğumuş kekin üzerine ve çevresine sürün. Ben ortadan ikiye ayırıp arasına sürdüm.
    Çikolatalı kaplama için çikolatayı doğrayın. Çikolata, şeker ve suyu bir tencerede eritin. Sonra mermer ya da benzeri bir yüzeye döküp biraz soğumasını bekleyin. Karışımı metal spatulayla soğuyup katılaşana kadar 5-7 dakika sert hareketlerle karıştırın. Koyulaşınca yeniden tencereye alın ve eriyinceye kadar ateşte tutun. Kaplamanın üçte ikisini üzerine dökün. Spatulayla hızlı bir şekilde yayın, kenarlarına sürün. Geri kalan çikolatayı kağıttan yaptığınız bir krema sıkacağı ile sacher yazın.

Çarşamba, Nisan 29, 2009

BROKOLİ SALATASI

Artık kışa veda ediyoruz diye düşünsem de havalar beni yanıltır gibi. Kapalı ve puslu. İzmir yolculuğumdan dönüşte bu kapalı havalar karşladı beni. Hafta sonunun sıcak ve güneşli geçişinin ardından yağmura dönüş yaptım tekrar. İzmir'le özlem giderdim, az kalmama rağmen özlemim geçmiş olarak döndüm kentime. İki zıt şehir arasındaki gelip gitmeler eşliğinde geçen bir seyehatti. Farklılıklar ve tezatlıkların bu kadar belirgin olduğu iki şehir. Artık her ay İzmir yollarına düşeceğim bir yıl süreyle.
Ege'nin yeri başkadır kalbimde. Ben de Ege dönüşü oraları hatırlatacak bir tarif vermek istedim. Malzemeler içinizden geldii gibi, miktarları da.

MALZEMELER:
  • Brokoli,
  • Karnıbahar,
  • Közlenmiş kırmızı biber,
  • Mısır,
  • Kapari,
  • Zeytinyağı,
  • Balsamik sirke,
  • Nar ekşisi veya limon,
  • Tuz.
YAPILIŞI:
Brokoli ve karnıbaharı az su ile haşlayın. Tüm malzemeyi bir kapta birleştirin. Sosunu da ekleyerek karıştırın. Bildiğiniz salata yani.

Cumartesi, Nisan 11, 2009

BÖREKİTAŞ

Güneş içimizi de ısıttı sofrafımızı da. Baharla birliktr daha da renkelendi mutfaklarımız. Bir yandan da zayıflama maceralarımız. İnce kalmak isteyenlerin yiyemeyeceği ama lezzeti dillere destan bir tarif vermek istedim. Beyaz Fırından aldım tarifi ve her defasında da tutan nefis bir tat.
Şu an İzmir'de olacaktım, ne güzel de olacaktı. İzmir özlemim de depreşmişti.Maalesef eşimin haftasonu izne çıkamaması gidişimizi ertelememize neden oldu. Net olmasa da önümüzdeki haftasonunda geliyorum İzmir. O cömert kollarını bana da açarsın biliyorum. Özlemle kucaklaşacağız.



MALZEMELER:


Hamur için:

  • 560 gram un,
  • 200 gram margarin(ben tereyağı kullanıyorum),
  • 200 ml sıvıyağ,
  • 1 çay bardağı (100 ml) su,
  • 1 adet (50 gr.) yumurta,
  • 1 yemek kaşığı tuz,
  • 240 gram rendelenmiş eski kaşar peyniri.

İç malzemesi: Tercihinize göre, patatesli, kıymalı, prynirli ve ıspanaklı yapabilirsiniz. Ben peynir tercih ettim.

YAPILIŞI:

  1. Derin bir kaba kaşar peyniri dışındaki tüm malzemeyi koyup yoğurun. Sonra kaşarı ekleyip 5 dakika daha yoğurduktan sonra elde ettiğiniz hamuru buzdolabında 2 saat dinlendirin.
  2. Fırını 180 dereceye ayarlayın.
  3. Buzdolabından çıkardığınız hamuru 0,5 cm kalınlığında açın ve 4x4cm ölçülerinde kesin. İçerisine istediğiniz içten koyun ve kapatarak top yapın.
  4. Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizip üzerine yumurta sarısı sürün.
  5. Üzerine susam ya da kaşar rendesi serpip fırında 35 dakika pişirin.

Cuma, Nisan 03, 2009

MUZLU RULO KURABİYE


Fırçamı her salladığımda ruhumda bir dinginlik olur, bir enerji sarsar tüm bedenimi. Boyalarla bezemek için can atarım tuali. İçimdeki dünyayı yansıtmak ve rahatlamak, ve paylaşmak, anlamlandırmak beyaz bir bez parçasını... Dünyamdaki tüm renklerle bezer gibiyimdir çevremi, doğayı. Fırçamı her salladığımda boşluğu da doldurur gibiyim, saydam. Ruhumda birikmiş herşeyi dışarı atmak duygusudur boyamak biraz da. İmgeler ve anlamlar, anlamsızlıklar... Belki sadece sizin anlayacağınız dünyalar vardır fırçanın yaslandığı yerde. Dayanılmaz bir istekle koşarsın atölyene. Önleyemediğin bir duygu, bir susamışlıkla.
Son zamanlardaki resim yapma tutkumu dile getirmeden edemedim. Öyle bir istek ki önüne geçemiyor insan.

MALZEMELER:

Sable Hamuru:
  • 500 gram un,
  • 300 gram margarin,
  • 150 gram pudra şekeri,
  • 1 yumurta akı,
  • 50 gram toz badem,
  • ½ limon kabuğu rendesi,
  • ½ çay kaşığı vanilya.

    Muz karışımı:
  • 2 adet doğranmış muz,
  • 1 çay bardağı (60gram) yulaf ezmesi,
  • 1 kahve fincanı (30 gram) kahverengi toz şeker,
  • 1 çay kaşığı tarçın.


YAPILIŞI:

  1. Sable hamurunu yapmakiçin tüm malzemeleri bir kapta yoğurun. Üzerini örtüp buzdolabında 1 saat dinlendirin.
  2. Muzlu karışımı hazırlamak için tüm malzemeyi bir kaba koyup mikserle 5 dakika çırpın.
    Fırını 170 derecede ısıtın.
  3. Sable hamurunu 0,5 cm kalınlığında açıp hazırladığınız muz karışımını hamurun üzerine eşit olarak yayın. Rulo yaparak sarın.
  4. Düz bir tepsiye koyun ve dondurun.
  5. Donmuş olan silindir şeklindeki hamuru 0,5 cm kalınlığında dilimlere ayırın. Yağlı kağıt serilmiş bir tepsiye dizin.
  6. Önceden ısıtılmış fırında 25 dakika pişirin.




Cumartesi, Mart 28, 2009

ZEYTİNLİ MİNİ KURABİYE


Ahhhh deniz kokusu gelir burnuma... Sırt üstü uzanırım yumuşacık sulara... Dalga vurur ben dalgalanırım yavaş yavaş, sakince. Ruhum dinlenir suyun okşayışında. Yosun kokusunu çekerim ciğerlerime, mutluluk bu olsa gerek. Öyle bir özlemki yanımdan ayrılmaz oldu, yaz yakında. Ahhh atsam kendimi denize, balıklar geçse ayaklarıma dokunarak. NE özlem ki yerini hiç birşey dolduramaz, anlamaz kimse beni, özlemimi de.
Kulaklarımda dalgaların fısıltısı, gözlerimde engin maviliğin derinliği, burnumda deniz kokusu... Tüm özlemim denize dair...




MALZEMELER

  • 2 çay bardağı sıvıyağ,
  • 1 çay bardağı su,
  • 1 paket kabartma tozu,
  • 4-5 damla limon suyu,
  • 1 su bardağı çekirdeği çıkarılmış ve dilimlenmiş zeytin,
  • ½ çay kaşığı tuz,
  • 2,5 su bardağı un.


Üzerini süslemek için:

  • 1 adet yumurta sarısı,
  • Haşhaş.

YAPILIŞI:

  1. Sıvıyağ, su ve tuzu karıştırma kabına alın. Kabartma tozunu da ekleyin.
  2. Kabartma tozunun üzerine limon suyunu damlattıktan sonra karıştırın. Yavaş yavaş un ekleyin. Kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğurun.
  3. Hamuru 15 dakika dinlendirdikten sonra limon büyüklüğünde parçalar koparın ve yarım santim kalınlığında açın.
  4. Yuvarlak kurabiye kalıpları ile kesip içine harcınızı koyup kapatın.
  5. Yağlı kağıtla kaplanmış fırın tepsisine dizin. Üzerine yumurta sarısı sürüp haşhaş serpin.
  6. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında üzeri pembeleşene kadar pişirin.

Cumartesi, Mart 21, 2009

ÇİLEKLİ MUFFİN

Dedim ya bahar geliyor, güneşin ucunu görür görmez çilek düştü aklıma ilk. Kiminin aklına çiçek gelir, kimine canlanan ağaçlar, kimine de aşkı hatırlatır bahar... Önce baklayı gördüm büyük bir hevesle pişirdim, yoksa bahara giremeyecektim sanki. Sanki farketmeden uçup gidecekti. Hep korkmuşumdur baharı kaçırmaktan... Kaçar mı bana haer vermeden, sanmam. ben de bu heves, bu coşku, bu heyecan olduktan sonra nasıl farketmem, nasıl kaçırırım ki, dört gözle beklerken bir de. Yüreğim tazeleniyor bu mevsimde, gözlerim canlanıyor, coşku gelip oturuyor bedenime, yenileniyorum. Sonra meraklı bakışlar, ne oldu sana soruları... Bilmezler ki bahar heyecanlandırır eni. Söylesem de anlamlandıramazlar, inanamazlar. Garipliğimden dem vurup burunlarını kıvırırlar sadece. Bense üzülürüm onlarım adına, duygularını tecrit etmelerine, yaşamlarından coşkuyu çıkarmalarına. Nefes almanın tadını unutmak... Daha acısı yoktur benim gözümde. Hayatı kaçırmak, ne acı.



Bir coşkudur gidiyor, paylaşmadan geçemedim. Bol bol da fotoğraf yayınladım ki gözünüz gönlünüz açılsın. Yarın brunch günümüz, ve biz Ankaralı Blogcular olarak çok güzel vakit geçiriyoruz, çok eğleniyoruz. Dört gözle bu günün gelmesini bekliyoruz. Anlatacak o kadar çok şey birikiyor ki zaman yetmiyor bize. İyi ki varsınız.

MALZEMELER:
  • 2 su bardağı un,
  • ½ su bardağı pudra şekeri,
  • 2 çorba kaşığı kabartma tozu,
  • 2 yumurta,
  • 1 su bardağı süt,
  • 4 yemek kaşığı tereyağı,
  • 150 gram taze çilek.

SERVİS İÇİN:

  • 5 çorba kaşığı krema,
  • 5 adet taze çilek,
  • 2 çorba kaşığı pudra şekeri.

YAPILIŞI:

  1. Fırınınızı 200 dereceye ısıtın.
  2. Yumurtaların aklarını ve sarılarını ayırın. İki adet yumurta akını mikserle köpürene kadar çırpın.
  3. Oda sıcaklığındaki tereyağını pudra şekeri ilave ederek hacmi iki misli oluncaya kadar çırpın, yumurta sarısı, süt, un ve kabartma tozunu ilave edip çırpın. Yoğun ve yapışkan bir hamur olacak.
  4. Yumurta akını da elinizle yavaşça hamura yedirin.
  5. Doğranmış çilekleri ekleyip hafifçe karıştırın.
  6. Muffin kalıplarına döküp 25 dakika, üzeri altın rengi alana kadar pişirin.Üzerine çırpılmış krema, ikiye bölünmüş çilek ve elenmiş pudra şekeri serperek servis edebilirsiniz





MİM: LAKAPLAR

Ne zamandır mimlere cevap veremiyordum. Şeytanın bacağını kırmak istedim ve Seda'nın mimine karşılık vereyim dedim. Konunun lakaplar olduğunu görünce bir an durup düşünmek zorunda kaldım. Ve hala lakaplarımın olduğunu farkettim.
Üniversite yıllarımda Daisy idi, Papatya da vardı tabi ki. Hala papatya diye hitap eden arkadaşlarım vardır. Sonra Kara Sevda. Ki hayatım boyunca en çok kullanılan isimlerden biridir. Şu sıralar bir arkadaşım Sevda Çiçeği diye hitap ediyor. Sabahları işe geldiğimde mutlaka arkadaşımı arar ya da yanına uğrarım ki o gülen yüzü ve coşkusuyla "Sevda Çiçeğim günaydın" sözünü duyayım diye. Güne daha canlı başlıyorum. Tabi en çok da Sevda Mavisi'yim artık.

Çarşamba, Mart 18, 2009

FINDIKLI BROWNİ



Bahar geliyor diye heyecanlanmıştım ki yine soğuklar bastırdı. Mart ayı bu bir günü bir gününe benzemiyor. Ama baharın gelişi bile beni heyecanlandırmaya yetiyor. Kokusunu burnumda hissediyorum hr geçen gün. Sanki bahar yeni başlangıçların, yeni kararların, yeni hayatların habercisi. Ya da bu kadar anlamı ben yüklüyorum:)) Hangisi olursa olsun farketmez, duygular gerçek ya bu yeterli. umarım bahar herkese güzellikler getirir.











MALZEMELER:






  • 150 gram(1+1/4 su bardağı) un,



  • 2,5 ml. (1 çay kaşığı) kabartma tozu,



  • Bir tutam tuz,



  • 175 gram kıyılmış beyaz çikolata,



  • 90 gram (1/2 su bardağı) pudra şekeri,



  • 115 gram (1/2 su bardağı) tuzsuz tereyağı,



  • 2 adet hafif çırpılmış yumurta,



  • 5 ml. (1 tatlı kaşığı) vanilya esansı,



  • 175 gram kıyılmış bitter çikolata (damla çikolata da olabilir).




Süslemesi için:







  • 200 gram kıyılmış sütlü çikolata,



  • 215 gram (2 su bardağı) parçalanmış fındık.



YAPILIŞI:







  1. Fırını 180 dereceye getirip ısıtın. 23 cm’ lik bir kek kalıbını yağlayın.



  2. Unu, kabartma tozunu ve tuzu bir kaba eleyip kenara alın.



  3. Beyaz çikolatayı, şekeri ve tereyağını orta ateşte sürekli karıştırarak pürüzsüz olana kadar eritin ve hafifçe soğutun.



  4. Yumurtaları ve vanilya esansını çırpın.



  5. Unlu karışımı iyice harmanlanana kadar karıştırın; sonra kıyılmış çikolata ya da damla çikolatalarını katın.



  6. Kalıba döküp üzerini düzleştirin.



  7. 20-25 dakika pişirin. Sütlü çikolatayı üzerine serpin ve 1 dakika daha fırına verin.



  8. Fırından çıkarıp erimiş çikolatayı her yerine eşit olacak şekilde sürün. Kırılmış fındıkları da serpip hafifçe bastırın. Bir tel ızgaranın üzerinde 30 dakika soğutun. Kalıptan çıkarıp dilimleyerek servis edin.

Çarşamba, Mart 11, 2009

SEVDA SALATASI



Şimdi diyeceksiniz bu isim de nereden çıktı. Sevdiğim şeyleri bir araya getirip bu salatayı yaptım o yüzden de kendi ismimi vereyim dedim. Biraz ondan biraz bundan derken balığın yanında ikram ettiğim bu lezeetli salata oluştu. Bahar da geliyor artık gözümüz gönlümüz açılsın. Şimdiden içim kıpır kıpır olmaya başladı bile. Doğayla birlikte yüreklerimiz de tomurcuklanıyor sanki. Bir de güneş ışınları yok mu kal bimizi ısıtıyor sonsuz bir cömertlikle. Umarım çok güzel ve sıcak bir bahar geçirirsiniz.



MALZEMELER:
Miktarlarını zevkinize göre ayarlayabilirsiniz.
  • Iceberg,
  • Salatalık,
  • Domates,
  • Mısır,
  • Kapari,
  • Pancar turşusu,
  • Hellim peyniri,
  • Kornişon turşusu,
  • Sirke, tuz, zeytinyağı, limon, nar ekşisi,
  • Kırmızı biber de çok yakışıyor.

YAPILIŞI:

  1. Tüm malzemeler salatalık doğranıp bir kaseye alınır.
  2. Zeytinyağı, nar ekşisi ya da limon, tuz, sirke ekneip iyice karıştırılır.
  3. Kızarmış hellim peynirleri üzerine yerleştirilir.

Salı, Şubat 24, 2009

BONİBONLU CAPCAKE


Uzun süredir sizlerle olamamanın sıkıntısı vardı bende. Nihayet yeni bir tarif yayınlayabiliyorum bu kadar süreden sonra. Son zamanlardaki terslikler nedeni ile yeni post yayınlayamamıştım. Artık işlerimi yoluna koydum sayılır. Artık daha sık görüşebilmeyi ümit ediyorum.
Kızımın isteği üzerine yaptığım cupcake yaptım, hatta süslemelerini de kızım yaptı.


MALZEMELER:
2 yumurta(ayrılmış),
1,5 su bardağı şeker,
3 su bardağı un,
2 çorba kaşığı kakao,
160 gram bitter çikolata,
125 gram tereyağı,
¾ su bardağı su,
½ su bardağı yoğurt,
½ kabartma tozu,
1 çay kaşığı karbonat,
1 tutam tuz.
Krema için:
160 gram bitter çikolata,
2çorba kaşığı fındık kreması,
1 çorba kaşığı kakao,
1,5 su bardağı pudra şekeri,
2-3 çorba kaşığı sıcak su.
Şekerlemeler.




YAPILIŞI:
Su, şeker ve tereyağını kaynama noktasına kadar ısıtın. Karıştırarak şekeri eritin.
Çikolatayı kırarak içine atın, karıştırarak eritin. Ilımaya bırakın.
Kuru malzemeleri tuz hariç ayrı bir kaba eleyin.
Yumurta sarılarını çikolatalı karışıma ekleyip karıştırın.
Yoğurdu ilave edip karıştırın.
Kuru malzemeleri ilave edip karıştırın.
Yumurta aklarını tuz ile köpük haline gelene kadar çırpın.Söndürmeden yavaş yavaş alt üst ederek çikolatalı karışıma ekleyin.
Muffin kalıplarına paylaştırıp önceden ısıttığınız 180 derece fırında 25-30 dakika pişirin.
Krema için; çikolatayı buharda eritin, fındık kreması ve kakaoyu ilave edip karıştırın.
Buhardan alıp pudra şekerini ekleyin, karıştırın.
Kıvamına göre sıcak suyu karıştırarak ilave edin. Pürüzsüz kıvam alana kadar karıştırın.
Mini keklerinizin üzerine sürün ve şekerlemelerle süsleyin.

Salı, Ocak 06, 2009

YILBAŞI KURABİYELERİ


Yeni yıl geçti gitti bu kurabiyeler de neyin nesi dediğinizi duyar gibiyim. Ama fırsat bulmak mümkün olmadı. Kızım su çiçeği olduğu için başımı kaldırıp bir iş yapamadım. Aşısını ha yaptırdım ha yaptıracağım derken su çiçeği elini hızlı tutup benden önce davrandı. Benim ihmalimi kızım yaşamak zorunda kaldı. Neyseki iyileşme sürecine girdi de rahatladım.

bu kurabiyeleri de kızımla birlikte yaptık. " Mutlu yıllar" yazısını bastı, kalıplarla şeker hamurunu kesti, yapıştırdı. Hatta çiçekler bile yaptı. O da benim gibi mutfağı çok sevecek sanırım. Saatlerce benimle birlikte mutfakta kalıyor. En son da mantı yaptık. Çok şirin mantılar yaptı canımcığım.




Bu kurabiyeleri Hanimiş'ten alıp kendi değişikliklerimle yaptım. Ben kendi kurabiyelerimin ölçüsüne göre yazıyorum.

MALZEMELER:


  • 200 gr tereyağı,

  • 300 gr tozşeker,

  • 1 adet yumurta,

  • 1,5 yemek kaşığı portakal kabuğu rendesi,

  • 2 yemek kaşığı pekmez,

  • 330 gr un ,

  • 2 tatlı kaşığı kabartma tozu,

  • 3 tatlı kaşığı tarçın,

  • 2 tatlı kaşığı toz zencefil,

  • ½ tatlı kaşığı toz karanfil,

  • ½ tatlı kaşığı tuz




YAPILIŞI:



  1. Yağ ve şekeri birlikte çırpın.

  2. Yumurtayı ekleyin, iyice karıştırın.

  3. Portakal kabuğu ve pekmezi de ekleyin.

  4. Unu, kabartma tozunu, zencefil, tarçın ve karanfil ve tuzu da katın ve homojen bir hamur olana kadar yoğurun.

  5. En az 2 saat buzdolabında dinlendirin. Fırınınızı 190 dereceye ayarlayın.

  6. Hafif unladığınız zeminde hamuru merdane yardımı ile ince (5 mm kadar) açın. İtediğiniz kurabiye kalıpları ile kesin.

  7. Yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye 2,5 cm aralıklarla dizin. Önceden ısıtılmış fırında 10-12 dakika kadar pişirin.