
Beypazarı festivalini duymuşsunuzdur. Ankara sosyal anlamda zayıf bir şehir olunca bu tarz festivalleri kaçırmıyorum. İki yıl önce gitmiştim ve çok beğenmiştim. Evler, yemekler, insanlar çok güzeldi. Acemilik vardı esnafta, kalabalık ziyaretçileri ağırlayamayacak kadar amatörlerdi fakat sıcaklardı. Zor da olsa yemeklerin tadına bakabilmiştik ve birbirinden güzel ev işi yiyeceklerden satın almıştık. Tadı damağımda kalan bu ilçeye yine koşturarak gittim, benim içinse tam bir hayal kırıklığıydı. İki yılda değişen birşeyler olmuştu ama bu profesyonellik anlamında değil daha çok olumsuz anlamdaydı. Belki kendini koruyanlar vardı ama azlığından olsa gerek dikkatimi çekmedi. Evet hala kalabalık bir ziyaretçi potansiyeli vardı fakat bu kadar ziyaretçiyi konuk edecek profesyonellik kazanılmamıştı, sadece para kazanmanın verdiği bir doymuşluk vardı. Nerdeyse konuklarını kovacak kadar. Maalesef inanmam zordu ama davranışlar beni şok etti.



Yarımca: Beypazarı'nda yapılan kıyma, soğan ve peynir karışımdan oluşan bir gözleme. Yan masadaki gençlerin yarımca yedikten sonraki muhabbetlerine istemeden şahit oldum. "hiç doymadım hatta midemde yer bile tutmadı" dediklerinde gençler iştahlı olur diye içimden geçirdim. Ama kesinlikle midemde varlığını hissedemedim, çok acıktığımdan sanırım. Neyse ki sarma ve baklava yiyeceğimden dolayı teselli oldum:)) Ama maalesef onların resmini çekmeyi unutmuşum. Çok zor yer bulup siparişin gelmesi için de bir saat kadar bekleyince fotoğraf çekmeyi unutup hemen yedim. Sarma burada çok lezzetlidir, mutlaka yemelisiniz. Kızım da çok severek yedi. Baklava da 80 kat yufkadan oluşuyor.

Havuç suyu, erişteler, çeşit çeşit baharatlar, tarhanalar tezgahları süslemiş. Beypazaarı güveciyle de çok ünlüdür ve her yerde güveç satan dükkanlar var. Güvecin tadını mutlaka beğenirsiniz. Festivalde yeme şansım olmadı çünkü yer yoktu ve çoook kalabalık bir grup olmayınca almak istemedikleri için geri çevrildik. Başka zaman deyip yoluma devam ettim.


En güzelleri bu takılardı. Hepsi de birbirinden farklı ve güzel cam üzerine yapılmış takılardı. Daha önce görmediğim için çok ilginç geldi.Birkaç tane de aldım.
Çok yorcu ve maalesef eğlenceden yoksun bir festivaldi benim için ama yine de farklı görüntüler ve çiçekler içimi ısıttı. Herşeye rağmen tadını çıkarmaya çalıştım. Bir daha gider miyim, pek sanmıyorum ama kimbilir. Düzelme olursa neden olmasın. Sanırım ben insanların maddi kaygıları geri plana ittikleri ve üerttiği ürünleri samimiyetle insanlara sunan, sıcak insanları görmek istedim. Belki ileride...