Cumartesi, Mart 28, 2009

ZEYTİNLİ MİNİ KURABİYE


Ahhhh deniz kokusu gelir burnuma... Sırt üstü uzanırım yumuşacık sulara... Dalga vurur ben dalgalanırım yavaş yavaş, sakince. Ruhum dinlenir suyun okşayışında. Yosun kokusunu çekerim ciğerlerime, mutluluk bu olsa gerek. Öyle bir özlemki yanımdan ayrılmaz oldu, yaz yakında. Ahhh atsam kendimi denize, balıklar geçse ayaklarıma dokunarak. NE özlem ki yerini hiç birşey dolduramaz, anlamaz kimse beni, özlemimi de.
Kulaklarımda dalgaların fısıltısı, gözlerimde engin maviliğin derinliği, burnumda deniz kokusu... Tüm özlemim denize dair...




MALZEMELER

  • 2 çay bardağı sıvıyağ,
  • 1 çay bardağı su,
  • 1 paket kabartma tozu,
  • 4-5 damla limon suyu,
  • 1 su bardağı çekirdeği çıkarılmış ve dilimlenmiş zeytin,
  • ½ çay kaşığı tuz,
  • 2,5 su bardağı un.


Üzerini süslemek için:

  • 1 adet yumurta sarısı,
  • Haşhaş.

YAPILIŞI:

  1. Sıvıyağ, su ve tuzu karıştırma kabına alın. Kabartma tozunu da ekleyin.
  2. Kabartma tozunun üzerine limon suyunu damlattıktan sonra karıştırın. Yavaş yavaş un ekleyin. Kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğurun.
  3. Hamuru 15 dakika dinlendirdikten sonra limon büyüklüğünde parçalar koparın ve yarım santim kalınlığında açın.
  4. Yuvarlak kurabiye kalıpları ile kesip içine harcınızı koyup kapatın.
  5. Yağlı kağıtla kaplanmış fırın tepsisine dizin. Üzerine yumurta sarısı sürüp haşhaş serpin.
  6. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında üzeri pembeleşene kadar pişirin.

Cumartesi, Mart 21, 2009

ÇİLEKLİ MUFFİN

Dedim ya bahar geliyor, güneşin ucunu görür görmez çilek düştü aklıma ilk. Kiminin aklına çiçek gelir, kimine canlanan ağaçlar, kimine de aşkı hatırlatır bahar... Önce baklayı gördüm büyük bir hevesle pişirdim, yoksa bahara giremeyecektim sanki. Sanki farketmeden uçup gidecekti. Hep korkmuşumdur baharı kaçırmaktan... Kaçar mı bana haer vermeden, sanmam. ben de bu heves, bu coşku, bu heyecan olduktan sonra nasıl farketmem, nasıl kaçırırım ki, dört gözle beklerken bir de. Yüreğim tazeleniyor bu mevsimde, gözlerim canlanıyor, coşku gelip oturuyor bedenime, yenileniyorum. Sonra meraklı bakışlar, ne oldu sana soruları... Bilmezler ki bahar heyecanlandırır eni. Söylesem de anlamlandıramazlar, inanamazlar. Garipliğimden dem vurup burunlarını kıvırırlar sadece. Bense üzülürüm onlarım adına, duygularını tecrit etmelerine, yaşamlarından coşkuyu çıkarmalarına. Nefes almanın tadını unutmak... Daha acısı yoktur benim gözümde. Hayatı kaçırmak, ne acı.



Bir coşkudur gidiyor, paylaşmadan geçemedim. Bol bol da fotoğraf yayınladım ki gözünüz gönlünüz açılsın. Yarın brunch günümüz, ve biz Ankaralı Blogcular olarak çok güzel vakit geçiriyoruz, çok eğleniyoruz. Dört gözle bu günün gelmesini bekliyoruz. Anlatacak o kadar çok şey birikiyor ki zaman yetmiyor bize. İyi ki varsınız.

MALZEMELER:
  • 2 su bardağı un,
  • ½ su bardağı pudra şekeri,
  • 2 çorba kaşığı kabartma tozu,
  • 2 yumurta,
  • 1 su bardağı süt,
  • 4 yemek kaşığı tereyağı,
  • 150 gram taze çilek.

SERVİS İÇİN:

  • 5 çorba kaşığı krema,
  • 5 adet taze çilek,
  • 2 çorba kaşığı pudra şekeri.

YAPILIŞI:

  1. Fırınınızı 200 dereceye ısıtın.
  2. Yumurtaların aklarını ve sarılarını ayırın. İki adet yumurta akını mikserle köpürene kadar çırpın.
  3. Oda sıcaklığındaki tereyağını pudra şekeri ilave ederek hacmi iki misli oluncaya kadar çırpın, yumurta sarısı, süt, un ve kabartma tozunu ilave edip çırpın. Yoğun ve yapışkan bir hamur olacak.
  4. Yumurta akını da elinizle yavaşça hamura yedirin.
  5. Doğranmış çilekleri ekleyip hafifçe karıştırın.
  6. Muffin kalıplarına döküp 25 dakika, üzeri altın rengi alana kadar pişirin.Üzerine çırpılmış krema, ikiye bölünmüş çilek ve elenmiş pudra şekeri serperek servis edebilirsiniz





MİM: LAKAPLAR

Ne zamandır mimlere cevap veremiyordum. Şeytanın bacağını kırmak istedim ve Seda'nın mimine karşılık vereyim dedim. Konunun lakaplar olduğunu görünce bir an durup düşünmek zorunda kaldım. Ve hala lakaplarımın olduğunu farkettim.
Üniversite yıllarımda Daisy idi, Papatya da vardı tabi ki. Hala papatya diye hitap eden arkadaşlarım vardır. Sonra Kara Sevda. Ki hayatım boyunca en çok kullanılan isimlerden biridir. Şu sıralar bir arkadaşım Sevda Çiçeği diye hitap ediyor. Sabahları işe geldiğimde mutlaka arkadaşımı arar ya da yanına uğrarım ki o gülen yüzü ve coşkusuyla "Sevda Çiçeğim günaydın" sözünü duyayım diye. Güne daha canlı başlıyorum. Tabi en çok da Sevda Mavisi'yim artık.

Çarşamba, Mart 18, 2009

FINDIKLI BROWNİ



Bahar geliyor diye heyecanlanmıştım ki yine soğuklar bastırdı. Mart ayı bu bir günü bir gününe benzemiyor. Ama baharın gelişi bile beni heyecanlandırmaya yetiyor. Kokusunu burnumda hissediyorum hr geçen gün. Sanki bahar yeni başlangıçların, yeni kararların, yeni hayatların habercisi. Ya da bu kadar anlamı ben yüklüyorum:)) Hangisi olursa olsun farketmez, duygular gerçek ya bu yeterli. umarım bahar herkese güzellikler getirir.











MALZEMELER:






  • 150 gram(1+1/4 su bardağı) un,



  • 2,5 ml. (1 çay kaşığı) kabartma tozu,



  • Bir tutam tuz,



  • 175 gram kıyılmış beyaz çikolata,



  • 90 gram (1/2 su bardağı) pudra şekeri,



  • 115 gram (1/2 su bardağı) tuzsuz tereyağı,



  • 2 adet hafif çırpılmış yumurta,



  • 5 ml. (1 tatlı kaşığı) vanilya esansı,



  • 175 gram kıyılmış bitter çikolata (damla çikolata da olabilir).




Süslemesi için:







  • 200 gram kıyılmış sütlü çikolata,



  • 215 gram (2 su bardağı) parçalanmış fındık.



YAPILIŞI:







  1. Fırını 180 dereceye getirip ısıtın. 23 cm’ lik bir kek kalıbını yağlayın.



  2. Unu, kabartma tozunu ve tuzu bir kaba eleyip kenara alın.



  3. Beyaz çikolatayı, şekeri ve tereyağını orta ateşte sürekli karıştırarak pürüzsüz olana kadar eritin ve hafifçe soğutun.



  4. Yumurtaları ve vanilya esansını çırpın.



  5. Unlu karışımı iyice harmanlanana kadar karıştırın; sonra kıyılmış çikolata ya da damla çikolatalarını katın.



  6. Kalıba döküp üzerini düzleştirin.



  7. 20-25 dakika pişirin. Sütlü çikolatayı üzerine serpin ve 1 dakika daha fırına verin.



  8. Fırından çıkarıp erimiş çikolatayı her yerine eşit olacak şekilde sürün. Kırılmış fındıkları da serpip hafifçe bastırın. Bir tel ızgaranın üzerinde 30 dakika soğutun. Kalıptan çıkarıp dilimleyerek servis edin.

Çarşamba, Mart 11, 2009

SEVDA SALATASI



Şimdi diyeceksiniz bu isim de nereden çıktı. Sevdiğim şeyleri bir araya getirip bu salatayı yaptım o yüzden de kendi ismimi vereyim dedim. Biraz ondan biraz bundan derken balığın yanında ikram ettiğim bu lezeetli salata oluştu. Bahar da geliyor artık gözümüz gönlümüz açılsın. Şimdiden içim kıpır kıpır olmaya başladı bile. Doğayla birlikte yüreklerimiz de tomurcuklanıyor sanki. Bir de güneş ışınları yok mu kal bimizi ısıtıyor sonsuz bir cömertlikle. Umarım çok güzel ve sıcak bir bahar geçirirsiniz.



MALZEMELER:
Miktarlarını zevkinize göre ayarlayabilirsiniz.
  • Iceberg,
  • Salatalık,
  • Domates,
  • Mısır,
  • Kapari,
  • Pancar turşusu,
  • Hellim peyniri,
  • Kornişon turşusu,
  • Sirke, tuz, zeytinyağı, limon, nar ekşisi,
  • Kırmızı biber de çok yakışıyor.

YAPILIŞI:

  1. Tüm malzemeler salatalık doğranıp bir kaseye alınır.
  2. Zeytinyağı, nar ekşisi ya da limon, tuz, sirke ekneip iyice karıştırılır.
  3. Kızarmış hellim peynirleri üzerine yerleştirilir.